Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi, basın açıklamasıyla, 19 Aralık 2024 tarihinde düzenlenen SİHA saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin’in naaşlarının Türkiye'ye getirilmesi için çağrıda bulundu. Aileleri ve aralarında milletvekilleri ile STK temsilcilerinin bulunduğu bir heyetin, naaşları teslim almak üzere Habur Sınır Kapısı’ndan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne geçiş yapmak istediklerini; ancak yaklaşık 48 saattir herhangi bir gerekçe gösterilmeden pasaport işlemlerinin yapılmadığını ve sınır kapısında bekletildiklerini açıkladı.

Açıklamada, uluslararası insancıl hukuk doktrinlerine vurgu yapılarak, ölülere saygı, gömülme ve veda haklarının evrensel hukuk normlarında açıkça düzenlendiği ifade edildi. Lahey Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmeleri ve diğer uluslararası metinlerde bu hakların güvence altına alındığı belirtilirken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), naaşların ailelere verilmemesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8. maddesinin ihlali olarak değerlendirdiği hatırlatıldı. Ayrıca, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin 112 ve 117. kurallarında, ölülere saygı ve adaletin korunmasına ilişkin düzenlemelere dikkat çekildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Hukuki ve ahlaki açıdan ölüye saygı, ölümün ardından kişinin onurunu ve haklarını koruma yükümlülüğünü içerir. İnandığımız değerler ve toplumsal hafızamız, hem ölüye hem de geride kalanlara saygıyı öğütlemektedir. Kültürel geleneklerimiz, yaşamını yitiren kişinin yakınlarına yas sürecini geçirme ve veda etme hakkını tanır. Ancak Habur Sınır Kapısı’nda yaşanan bu hukuksuz uygulama, ölüye saygı ve usulüne uygun gömülme hakkına aykırıdır.”

Diyarbakır Barosu, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku çerçevesinde, gazetecilerin naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için gerekli imkanların sağlanmasını ve Habur Sınır Kapısı’nda bekletilen heyete yönelik uygulamanın derhal sona erdirilmesini talep etti.