A1 Capital'in değelendirmesinde, Euro Bölgesi PMI endeksinin Aralık ayında 52,8'den 51,9'a gerilediği ve imalat üretiminin tekrar düşüş gösterdiği aktarıldı. Fakat değer 50’nin üstünde ve yılın son çeyreği için Euro Bölgesinde pozitif bir GSYİH büyümesi beklentisinin korunmasına olanak sağladığı belirtilirken değerlendirmede şu bilgiler verildi:

"Yeni siparişler ve istihdam artmaya devam ederken, girdi fiyatları da yükseliyor bu da enflasyonun yaklaşık yüzde 2'lik hızda seyretmesini destekliyor. Euro Bölgesi sanayi üretimi de Ekim ayında yüzde 0,8 oranında artarak Eylül ayındaki yüzde 0,2'lik artışın üzerine çıkarak ve yıllık büyümesini yüzde 2,0'ye ulaştırmıştı. Düşen petrol ve doğalgaz fiyatları Euro Bölgesine rahatlama sağlarken, azalan stoklar yavaş yavaş artan üretime yerini bırakıyor. Bu durumu Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) açısından ele alırsak da önümüzdeki yıl Euro Bölgesi ekonomisine yönelik risklerin artık aşağı yönlü olmadığı yönündeki beklentileri doğrulanmış oluyor bu durum 2026 yılında enerji fiyatlarında beklenen düşüş nedeniyle enflasyon geçici olarak düşük seyretse bile, daha fazla faiz indirimine gerek olmadığı fikrini güçlendirmektedir.

ABD'de tarım dışı istihdam Kasım ayında 50 binlik beklentinin üzerinde 64 bin arttı. Pazartesi bültenimizde; Fed Başkanı Powell'ın son basın toplantısının ilginç bir yönü, Kasım ayı için genel beklenti 50.000'lik bir artış olmasına karşın Fed çalışanlarının istihdam rakamlarının aylık 60.000'e kadar fazla iş yaratımını gösterdiğine inandıkları yönündeki açıklamasıydı. FED yine yanılmadı ve artış Fed’in tahmini doğrultusunda geldi ve güvercin kanadın faiz indirimleri için baskı yapmaya devam etmesine yol açtı.

İşsizlik oranı ise yüzde 4,5 beklentisinin üzerinde yüzde 4,6'ya yükseldi ve Eylül ayındaki yüzde 4,4'lük veriye göre artış gösterdi. Başkan Powell, iş piyasasının "belki de düşündüğümüzden biraz daha kademeli olarak" soğuduğunu da kabul etmişti. Açıklanan işsizlik oranının beklenenden yüksek olması ve yakın zamanda da azalma beklentisinin bulunmaması Fed’den Mart ve Haziran aylarında 25’er baz puanlık faiz indirimi yapılması yönündeki görüşümüzü şimdilik korumamıza yarıyor.

ABD Başkanı Trump'ın Venezuela'ya giriş ve çıkış yapan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam ve eksiksiz" bir abluka emri vermesinin ardından ve ülkenin yöneticilerini artık yabancı bir terör örgütü olarak gördüğünü sözlerine eklemesiyle petrol fiyatları yüzde  1'den fazla yükseldi ve bu durum, talep endişelerinin yaşandığı bir dönemde yeni jeopolitik gerilimlere yol açtı. Brent petrol vadeli işlemleri varil başına yüzde 1,2 artışla 59,62 dolara ve ABD Batı Teksas Ham Petrolü (WTI) ise varil başına yüzde 1,3 artışla 56,00 dolara çıktı. Piyasa oyuncuları ABD’nin bu hamlesinin potansiyel olarak günde 0,4-0,5 milyon varil petrolü etkileyebileceğini ve fiyatları varil başına 1-2 dolar artırabileceğini konuşmakta.

Japonya'nın ihracatı Kasım ayında piyasa beklentisi olan yüzde 5,0'a kıyasla yıllık bazda yüzde 6,1 arttı. ABD ile yapılan ticaret anlaşmasının sonuçlanması ve küresel yarı iletken sektöründeki güçlü talebin, Japonya ihracatındaki bu keskin artışın başlıca nedenleri olarak görülürken, son açıklanan sanayi üretimi, perakende satışlar, ticaret rakamları ve anket sonuçları, büyümenin 2025'in dördüncü çeyreğinde toparlanacağına dair beklentileri güçlendirmekte. Bu Cuma BoJ’dan 25 baz puanlık faiz artışını neredeyse tamamen fiyatlamış durumda. Artan piyasa faiz oranlarına ilişkin endişeler göz önüne alındığında, Başkan Ueda'nın basın toplantısında piyasaya şahinvari mesajlar göndermesi beklenmekte.

MSCI'ın Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisse senedi endeksi Çin piyasalarının da katkısıyla yüzde 0,24 ve Japonya'nın Nikkei endeksi yüzde 0,35 arttı. Çin'de, yapay zeka çip üreticisi MetaX Integrated Circuits'in hisseleri Çin'in ABD'li büyük şirketlere olan bağımlılığını azaltmak için yerli yapay zeka çip üreticilerinin halka arzlarını hızlandırmasıyla birlikte, hisseleri Şanghay'daki ilk işlem gününde yaklaşık yüzde 600 oranında yükseldi ve CSI300 mavi çip endeksi yüzde 0,6 oranında yükselişte.

Wall Street'te karışık bir görünüm sonrası Nasdaq ve S&P 500 vadeli işlemleri yatay seyirde ve de Fed fonları vadeli işlemleri, piyasaların gelecek yıl ABD'de yaklaşık iki faiz indirimi beklediğini ve son işgücü piyasası verilerinin beklentileri pek değiştirmediğini gösteriyor. ABD Hazine tahvil getirilerine baktığımızda gösterge niteliğindeki 10 yıllık tahvil getirisi son olarak yüzde 4,1606, iki yıllık tahvil getirisi ise yüzde 3,4995 seviyesinde işlem görmekte."